Bir dönem "Sabu" takma ismiyle bilinen Monsegur, Haziran 2011'de ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından tutuklanmış ve daha sonra işbirliği yaparak FBI muhbiri haline gelmişti. Monsegur'un işbirliği sayesinde ünlü Anonymous hack grubuyla hareket eden ve en çok arananlar listesinde bulunan Jeremy Hammond yakayı ele vermişti.
2014 yılındaki The Daily Dot haberinde yer alan mahkeme kayıtları ve görüşme tutanakları, Monsegur'un Hammond'u Türkiye hükümetine ait sunucuların da dahil olduğu ABD dışındaki yüzlerce websitesine saldırı düzenlemesi için yönlendirdiğini ortaya çıkarmıştı. Monsegur RedHack grubunun bir üyesiyle 25 Ocak 2012'de görüşmüş ve Hammond Türk hükümet sunucularına erişim bilgilerini RedHack'e vermişti.
Monsegur'un ismi Türk medyasında onun New York Güney Bölge Savcısı Preet Bharara ile bağlantısı nedeniyle tekrar gündem oldu. Bharara, Monsegur'ü FBI ile yaptığı işbirliği sonucu 2014 yılında büyük övgülerle serbest bıraktı. Bharara, aynı zamanda Mart'ta Türk ve İranlı iş adamı Rıza Sarraf'I Miami'de tutuklatan savcı.
SABAH, Monsegur'la elektronik posta üzerinden bir röportaj gerçekleştirerek kendisine bazı sorular yöneltti.
Monsegur, FBI'ın kendisini 30 ülkede düzenlenen bir hack operasyonu için kullandığını ve bu bilgileri diğer ABD istihbarat ajanslarına verdiği iddiasına şöyle yanıt verdi:
"ABD hükümeti RedHack ile ilişkim olmasını çok umursadığını zannetmiyorum. ABD hükümeti daha çok ABD altyapılarına olan saldırılardan endişeliydi."
RedHack, 2012 Şubat'ta, yani Monsegur ile konuştuktan bir ay sonra, Türk websitelerine saldırmaya başladı. Bunlar içerisinde Türk Polisi'ne ait websiteleri, İçişleri Bakanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı websiteleri bulunuyordu. Savcı Bharara'nın mahkeme kayıtlarındaki açıklamasına göre, FBI söz konusu hack operasyonlarıyla ilgili olarak yabancı ülke büyükelçiliklerini yahut hükümetleri bilgilendirdi. Fakat Türk yetkililer kendilerine 2012'de böyle bir bilginin gelmediği konusunda ısrarcı.
NYT'YE KONUŞAN UZMAN: FBI'IN İSTİHBARAT OLABİLİR
Monsegur, RedHack ile 2012 öncesinde de görüştüğünü, RedHack'e yardım etmesinin tek nedeninin de grubun kendisinden yardım istemesi olduğunu savunuyor.
Fakat bazı uzmanlar bu iddiaya katılmıyor. Daha önce New York Times'a konuşan McGill Üniversitesi'nden Gabriella Coleman şöyle demişti:
"Hammond'un dosyasındaki dökümanlar oldukça çarpıcı çünkü bu dosya bugüne dek FBI'ın hackerları kullanarak diğer Amerikan istihbarat ajanslarına bilgi vermiş olabileceğinin en büyük delilini sundu."
FBI muhbiri Monsegur, Hammond'un benzeri iddiaları daha az ceza almak amacıyla dile getirdiğini söylüyor ve FBI'ın kendisi ile Hammond'u yabancı websitelerini hackleyerek istihbarat almak amacıyla kullandığını reddediyor.
"HÜKÜMETE BORCUM YOK"
Monsegur şunu dile getirdi:
"Hükümet için çalışmıyorum, hükümete bir borçum da yok, onları savunarak elde edeceğim bir şey yok ve kaybedeceğim bir şey de yok. Sorunuza verebileceğim en iyi cevap, doğru söylemek gerekirse, şudur: Hayır."
Monsegur'un açıklamaları FBI'ın muıhbirlerle ilgili hazırladığı kural çizelgesiyle ilgili de bir hatırlatma içeriyor. Çünkü FBI çizelgesi muhbirlerin yeni bir suç işleyemeyeceğini açıkça belirtiyor. Öte yandan ise mahkeme kayıtları Monsegur'un yabancı bir ülke websitesinin hacklenmesine yardım ederek suç işlediğini gösteriyor. Monsegur'un evini ve bilgisayarını işbirliği yaptığı dönemde 24 saat izleyen FBI'ın bunları bilmemesi ise imkansız.
Monsegur hakkında çeşitli makaleler basan Amerikalı yazar Daniel Stuckey Twitter'da şunları söyledi: "FBI Türk hackerları umursamadı ya da izlemedi. Yabancı ülkelerdeki hacklemeler daha fazla oluyordu çünkü FBI, ABD'de yaşanan hacklemelerin durmasını istedi.
