ABD'nin yeni Avrupa Birliği (AB) Büyükelçisi olması beklenen Profesör Ted Malloch'in Türk televizyonlarında yaptığı açıklamalar çok konuşuldu.
Malloch'in AB'nin geleceği dair analizleri de öneliydi. Birliğin geleceğinin çok da parlak olmadığını söyledi. Ancak muhtemel AB Büyükelçisinin 15 Temmuz'da Türkiye'de bir darbe girişimine kalkışan Fetullahçı teröristlerin lideri Fetullah Gülen ile sözleri daha çarpıcıydı:
"Bana çok önemli gelen bir nokta var. Yazın yaşanan olaylar, darbe girişimi bunlarla ilgili tüm bilgilere sahibiz. ABD sürecin sonunda iadeyi niçin yapmasın ki?"
Bizler de aynı gerekçelerle aynı soruyu soruyoruz; bıkmadan, ısrarla…
Zira halen Pensilvanyan'da yaşayan Gülen'le ve çetesi ile ilgili iddialar, bağımsız Türk mahkemelerince görülen davalarda somut iddianamelere döküldü.
Başta, Fetulahçıların kalkıştığı15 Temmuz darbe girişiminde hayatını kaybeden 248 kişinin yakınları olmak üzere binlerce kişi bu örgüte karşı savcılıklara başvurdu.
Fetullahçı örgütün gerçekleştirdiği eylemlerden ötürü tutuklanan ve ceza alan yüzlerce militan da var.
Ancak ABD yönetimi anlaşılmaz şekilde, uluslararası hukuku ve diplomatik teamülleri yok sayıyor. Ankara'nın defalarca yaptığı iade başvurularına rağmen Gülen'i yargılanması için Türkiye'ye iade etmiyor.
Bu durum da, Türk halkının 15 Temmuz darbesinin ABD tarafından desteklendiği yorumlarına neden oluyor. Kamuoyu araştırmaları halkın neredeyse tamamının bu görüşte olduğunu gösteriyor.
Malloch'in, ABD'nin müttefiklikle bağdaşmayan bu tavrına dair getirdiği açılama ise şöyle:
"Obama yönetiminde gerekli adımlar atılmamıştı. Bu örgütün Clinton Vakfı ile bağı olduğu suçlamaları yapılmıştı. Ancak Trump yönetiminde Fetullah Gülen iade edilebilir diye düşünüyorum. Bence Türk Hükümeti'nin yaptığı bu talep Trump yönetimine de tekrarlanmalı."
Malloch haklı. Ancak artık Obama yönetimi yok ve Türkiye zaten Gülen'in ve ABD'de ikamet eden teröristlerin iadesine dair başvurularını düzenli olarak güncelliyor.
Dolaysıyla ortada hiçbir bahane yok.
Donald Trump, Obama sonrası dönemde normalleşmesi beklenen Türkiye-ABD ilişkilerine hız kazandırmak için artık radikal bir adım atmalı.
Başkan bu hamleyi yapmak için ikna olmakta zorlanıyorsa, kendisine ve seçmenine şu soruyu sorması yeterli:
ABD Başkanına suikast emri veren bir teröristi, yarı asırlık müttefiki olan Türkiye kendileri gibi himaye etse nasıl davranırlardı?
Türk halkı yeni ABD Başkanın, Malloch'in de ifade ettiği gerçeklerin gereğini yerine getirmesini bekliyor.