2017'nin ilk terör saldırısına maruz kalan ülke Türkiye oldu. DAEŞ'li olduğu yönünde güçlü deliller olan terörist, 2017'nin ilk dakikalarında bir gece kulübüne daldı. İçeride yılbaşını kutlayan 39 insanı vahşice öldürdü. Hayatını kaybedenler arasından yabancı uyruklu pek çok turist de var.
Türkiye'deki Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) iktidarını sandıkta devirmedikleri için komplo teorilerine sarılan kimi siyasi gruplar, saldırıyı "sekülerler üzerindeki baskıyla" açıklamaya çalışıyorlar.
Bu aşırı yoruma dayanan radikal tezin gündelik hayatta bir karşılığı yok. Türkiye yüzyıla yakın devlet pratiğiyle ve gündelik yaşamında laikliği kurumsallaştırmış tek Ortadoğu ülkesi. O gece benim gibi milyonlarca insan her yıl olduğu gibi yılbaşını kutladık.
Ayrıca bu yaklaşımın DAEŞ gibi terör örgütlerinin eylemlerini rasyonelize ettiği ortada. Yani iddiada bulunanlar, bilerek ya da bilmeyerek DAEŞ'e istediği gibi "bir İslami temsil" payesi veriyorlar.
Kaldı ki eğer DAEŞ terör eylemleri zemin bulduğu ülkelerde gerçekleştiriyorsa, Avrupa ülkelerindeki saldırılarını nasıl izah edeceğiz? Örgüt, Fransa, Almanya ve Belçika gibi ülkelerde de seküler hayat tarzı baskı altında olduğu için mi terör eylemleri yapabiliyor?
Evet, bu komplo teorileri yerel siyasi hesaplarla ya da iktidar hırsıyla şekillendirildiği açık.
Ne var ki yakın zamana Avrupa ve ABD bu masalları ciddi bir argümanmış gibi uluslararası arenada dilendirmekten çekinmediler.
Oysa örgütü 2013 yılında tüm ülkelerden önce "terörist yapılanma" olarak tanımlayan Türkiye defalarca DAEŞ saldırısına maruz kaldı. Bu saldırılarda yüzlerce vatandaşını ve güvenlik görevlisini kaybetti. Yani en ağır bedeli biz ödedik ödüyoruz.
Şu anda da Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte Suriye'de Fırat Kalkanı Harekâtı sürdürüyor
Bölgede PKK-PYD gibi terör unsurlarını vuran TSK ve ÖSO, kısa bir süre önce El Bab kentini DAEŞ'in elinden almayı başardı. Ancak bölgede DAEŞ'le mücadele için bulunduğunu söyleyen koalisyon güçlerinin hava desteği olamadığı için TSK ağır kayıplar da verdi.
Geçtiğimiz günlerde El Bab'daki terör saldırısında Türkiye 16 askerini kaybetti.
Anlayacağınız ortada Türkiye karşı büyük bir haksızlık var!
ABD, Türkiye'den DAEŞ'i desteklediği yorumlarından ötürü geçtiğimiz günlerde Ankara'dan açıkça özür diledi. Ama bu jestler bölgede DAEŞ'le ve diğer terör gruplarıyla çağdaş dünya adına da savaşan Türkiye için yeterli değil.
Batı terör gruplarını seküler ya da dindar diye ayırmayı bırakmalı. PKK-PYD gibi diğer terör örgütlerini desteklemekten vaz geçmeli. Ve acilen kalbini fazlasıyla kırdığı Türk halkının gönlünü almalı.
39 can kaybettiğimiz son saldırının bu aydınlanmanın kapısını aralaması dileğiyle.
Tüm dünyanın bir kez daha başı sağ olsun.