Tarih, 13 Ocak 2012. Yer, Amerika Birleşik Devletleri Atlanta. 1925 yılından bu yana yayın hayatını sürdüren Atlanta Jewish Times gazetesinde bir makale çıkıyor. Makeleyi yazan gazetenin marjinal bir yazarı değil. Bizzat yayın yönetmenliğini ve yayıncılığını yapan Atlanta Jewish Times'ın sahibi Adrew Adler.
Adrew Adler'in yazdıkları bir anda Amerikan ve dünya medyasında büyük bir şok yaratıyor. Adrew Adler, makalesinde İsrail Devletinin güvenliğinin temini için üç öneri getiriyor.
Öneriler şöyle başlıyor:
1) Bir an önce Hamas ve Hızbullah'a saldırılmalı
2) Bedeli ne olursa olsun İran'nın nükleer sistemi çökertilmeli
Üçüncü öneriye geçmeden önce biraz duralım.
Yukarıda yer alan cümleler zaten İsrailli devlet adamlarının sürekli tekrarladığı, herkesçe bilinen fikirler. Yazar bunları ifade ederek aslında sarhoş olmadığını da kanıtlıyor bir nevi. Adler'in aklı gayet başında. Üçüncü öneriye geldiğimizde kantarın topuzu kaçıyor. Adler, açıkça ABD Başkanı Barack Obama'nın ABD'de yaşayan Mossad ajanları tarafından öldürülmesinden ve yerine İsrail dostu başkan yardımcısı Joe Biden'nın getirilmesinden bahsediyor.
Evet, tam olarak böyle diyor. Adler, İsrail'in güvenliği için Başkana suikast önerisi yapıyor. Bu öneri tabi büyük tepki topluyor. CNN'nin haberine göre CIA, Adler'in faaliyetlerini ve suikast önerisini ciddiye alarak konu ile ilgili bir çalışma başlatıyor.
Peki ne oluyor? Adler'in "Obama'ya suikast düzenlensin, İsrail dostu başkan yardımcısının önü açılsın" önerisi karşısında Amerikan güvenlik güçleri tedbirlerini aldıklarını bildiriyorlar. Adler, gelen tepkiler üzerine "keşke böyle bir yazı yazmasaydım" diyerek editörlükten istifa edip
gazeteyi satışa çıkardığını açıklıyor.
Hepsi bu mu?
Evet, şuan için hepsi bu!
Tutuklama yok, dava yok.
Adler hakkında ne bir dava açıldı ne de Başkan Obama'nın 31 Aralık'ta onayladığı "terör şüphelilerinin sınırsız gözaltında sorgulanması yasası" kapsamında gözaltına alındı.
Şu an "Işte Amerika Birleşik Devletleri'nde düşünce ve ifade özgürlüğü" diye manşet atmak isterdim, ama hepimiz biliyoruz ki işin aslı öyle değil.
Şimdi senaryoyu biraz değiştirip soralım; aynı öneriyi ya da benzer bir öneriyi, aynı kelimeler ile isimleri mesela "Atlanta Muslim Times" ya da "Atlanta China Times" olan gazetelerin sahipleri veya editörleri yapsa idi bu türden bir soğukkanlılık sergilenir miydi? Yoksa terörle mücadele yasası kapsamında bu öneriyi gündeme getirenler, kendilerini eyalet hapishanesinde ve hatta Guantanamo'da bulurlar mıydı?
Cevabı okuyucu versin.
Başkan Obama'nın ortadan kaldırılması önerisini getiren kişi özrünü diledi. Yahudi cemaatleri tarafından kınandı. Pişmanlığını dile getirmesi, özür dilemesi ve cemaati tarafından kınanması meselenin üstünün örtülmesini beraberinde getirdi. Yazının tam metnine online olarak ulaşmak mümkün değil, sadece gazete sayfasının zor okunan bir kopyasını şu an internette bulmak mümkün.
Bununla da kalınmadı, en iyi savunma saldırıdır prensibince Adler'in önerisini vahşet olarak tanımlayanlara, Atlanta Jewish Times gazetesinden hemen bir karşı atak geldi. "Bir köşe yazısı üzerinden antisemitik yorumlar yapılıyor" şeklindeki yazılar gazetenin sayfalarında yer aldı.
Fakat daha ilginç bir şey daha olmaya başladı.
Bu olayın hemen ardından medyada Obama'nın neden Yahudiler tarafından sevilmediğine ilişkin makaleler yayımlanmaya başlandı. Sanki olup biten her şey normalmiş gibi, masum cümleler ile ABD Başkanının İsrail'i yeterince desteklememesinin Yahudi cemaatinde değişik düzeyde tepkilere yol açtığı vurgulandı.
Amerikan medyasında seçimler öncesi çeşitli manipulasyonlar bekliyorduk. Fakat bu seviyede medya operasyonları yapılması, 2012-2016 yılları arasında ABD Başkanından beklentinin çok büyük olduğunu gösteriyor. Bu operasyonları yapan ve tasarlayan zihinler ABD'nin Ortadoğu ve dünya politikasında kendi güdümlerinde hareket etmesini istiyorlar.
Amerikalılar umarım tehlikenin farkına varırlar ve kendilerini, medya başta olmak üzere her türlü yolu deneyerek bataklığa ve kaosa çekmek isteyen "çıkar grupları"na karşı tedbirlerini alırlar.
serdar.karagoz@sabah.com.tr
@serdarkaragoz