(A.A.)
ABD'de ayrımcılığın en şiddetli olduğu dönemlerde kapılarını siyahi müzisyenlere açarak adını caz tarihine yazdıran Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği, ''Ertegün Caz Serisi'nin'' yeni bir konserine daha ev sahipliği yaptı.
1940'lı yıllarda, aralarında daha sonra dünyanın en tanışmış müzisyenleri haline gelen bir grup siyahi caz sanatçısının enstrümanlarından çıkan nağmelerin yankılandığı büyükelçiliğin tarihi ve görkemli rezidansı, Washington'da yeniden cazın merkezi olmaya devam ediyor.
Siyahi müzisyenlere kapılarını açan o dönemki Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Mehmet Münir Ertegün'ün oğulları Ahmet ve Nesuhi Ertegün'ün anısını yaşatmak için düzenlenen konser serisinde bu kez Marcus Strickland Dörtlüsü sahneye çıktı.
Marcus Strickland, David Bryant, Ben Williams ve E.J. Strickland'den oluşan grup, gecede sunduğu eşsiz müzik ziyafetiyle dinleyicilerden tam not aldı.
Washingtonlıların yine yoğun ilgi gösterdiği konsere, ABD Ticaret Temsilcisi Ron Kirk, ABD Kongresi'nin iki Müslüman üyesinden biri olan Keith Ellison ve Kongre'deki Siyahi Milletvekilleri Grubu'nun kurucu üyelerinden John Conyers da katıldı.
Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, konser öncesinde yaptığı kısa konuşmada, caz müziğinin Büyükelçilik Rezidansı tarihindeki önemini anlattı.
Tan'dan sonra kürsüye çıkan ABD Ticaret Temsilcisi Kirk de, ''bu muhteşem müzik gecesine'' katılmaktan onur duyduğunu belirterek, bir toplumu dönüştürme gücünü üzerinde taşıyan ''Münir Ertegün ruhunu'' asla kaybetmeyeceklerini umduğunu söyledi.
''Bu gece zengin bir müzik geleneği ve caz sevgisini kutladıklarını'' ifade eden Kirk, konuşmasında Türkiye ile ABD arasındaki güçlü ilişkilere de vurgu yaparak, Türkiye'nin ''harika bir stratejik ortak'' olduğunu kaydetti.
Büyükelçilik rezidansı ile caz müziği arasındaki tarihi bağ
Boeing firmasının sponsorluğu ve Jazz at Lincoln Center'ın işbirliğiyle düzenlenen ''Ertegün Caz Serisi'' konserleri, ırkçılığın ''hayal edilemeyecek kadar katı'' olduğu, siyahilerin mekanlara arka kapıdan alındığı ve birçok yerde beyazlarla yan yana oturamadığı 1930 ve 1940'lı yıllar Washingtonu'nda Büyükelçilik kapısını caz müzisyenlerine sonuna kadar açan Türkiye'nin ikinci Washington Büyükelçisi Münir Ertegün ile oğulları Ahmet ve Nesuhi Ertegün'ün anısına veriliyor.
Nesuhi ve Ahmet Ertegün, ırk ayrımcılığı nedeniyle siyahi vatandaşların şehrin büyük bölümüne giremediği dönemde onlarca siyahi caz sanatçısına prova yapmaları için Büyükelçilik Rezidansının kapılarını açmış, daha sonra ABD'nin en büyük plak şirketlerinden Atlantic Records'u kurarak, Ray Charles, Jesse Stone, Ben E. King, Neil Young ve Aretha Franklin gibi isimlerin meşhur olmasını sağlamıştı.
O dönem bir güneyli senatör, öfkeyle, Büyükelçi Ertegün'e bir mektup göndererek, ''Herkes bu siyahların ne olduğunu ve nasıl muamele edilmesi gerektiğini biliyor ama siz bunları ön kapınızdan sürekli içeri alıyorsunuz. Bu garip bir durum değil midir?'' sorusunu yöneltirken, Büyükelçi Ertegün senatörü hayretler içerisinde bırakan şu cevabı verdi: ''Evet, biz ön kapıdan alırız dostlarımızı her zaman, siz de gelirseniz kabulümüzsünüz ama arka kapıdan alır, ağırlarız...''
Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, Washington'daki görevine başladıktan hemen sonra bu hatırayı canlandırmak ve ABD tarihinin sorunlu bir döneminde Türkiye'nin siyahi Amerikalılara verdiği desteği en geniş şekilde kamuoyunun dikkatine getirmek amacıyla Jazz at Lincoln Center ile işbirliğine giderek Afrikalı-Amerikalı müzisyenlerle beyaz sanatçıların birlikte sahne aldıkları caz konserlerini yeniden hayata geçirdi.