Müslümanlar için kutsal olan Ramazan ayının başlangıcında, İsrail askerleri Filistin'in Gazze kentinde 61 sivili katletti. Mermilerle, kimyasal gazlarla hayatını kaybedenler arasında 8 aylık bebekler, çocuklar ve kadınlar var. Yaralı sayısı ise 3 bine yakın.
Kurbanların tek suçu, 15 Mayıs 1948'de 750 bin Filistinlinin evinden olduğu büyük göçü, Nakba (talihsizlik) Günü'nü anmak. Üstelik silahsızlar ve güvenlik açısından tehdit içermeyen boş bir arazideler…
İsrail yönetime göre ise ABD'nin Kudüs büyükelçiliği açtığı gün toplanan bu sivillerin her biri potansiyel terörist. Çünkü seçimle iş başına gelmiş meşru Gazze yönetimi için oy kullanıyorlar. Bu yüzden katledilmeleri İsrail'in ulusal güvenliği için başvurulan zorunu bir yöntem!
Yarım aşırı aşkın bir süredir İsrail hükümetlerinin sarıldığı Siyonist ezber bu. Aynı zamanda, toprakları uluslararası hukuk ihlal edilerek, sadece kutsal kitapla referanslarıyla işgal edilip paylaşılan bir devletin kırıntılarına bile tahammülsüzlüğün resmi de.
Ne yazık ki binlerce sivil Filistinlinin hayatını kaydıran bu politika, bir avuç yönetici elit dışında bölgede kimsenin çıkarına değil. İsrail'deki ve Diasporadaki Yahudilerin hayatını ve geleceğini karartması da cabası.
İsrail güvenlik güçlerinin orantısız şiddetinde hayatını kaybeden her Filistinlinin bedeni nefret ateşine odun oluyor… Dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan Yahudileri hedef haline getiriyor… Daha da acısı terör eylemleri için gençlerin beyninin yıkanmasına zemin hazırlıyor.
İsrail yönetimlerin, tarihin garip bir cilvesi olarak Nazileri akıllara getiren tutumları, ülkenin kurulduğu günden bu yana kemer sıkma politikalarıyla yönetilmesinin de nedeni.
Evet, fasit bir daireden bahsediyoruz. Baskı, cılızda olsa tepkiyi diri tutuyor. Bu ikili de şiddeti arttırıp ekonomideki ve siyasetteki kara delikleri gizleyecek harika bir kamuflaja dönüşüyor.
Çok şükür, bu karanlık tabloyu azıcık da olsa aydınlatan gelişmeler de yaşanıyor.
Kudüs'te, Washington'da sokağa çıkan Yahudiler Filistinli kardeşlerine sahip çıkıyor. Dindar Museviler, Kutsal kitaplarının İsrail devletinin katliamlarına gerekçe gösterilmesine isyan ediyor.
Belki sayıları şimdilik çok değil. Ama sorunun çözümü açısından ifade ettikleri değer çok büyük.
Çünkü tıpkı yarım asır önce başardığı gibi, faşizmi yine yense yense bu "büyük insanlık" yenecek.