Başbakan Binali Yıldırım, Güney Kore Başbakanı Lee Nak-Yeon ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma planı ilgili olarak, "ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'ün hukuki statüsünü değiştirecek, ihlal edecek bir açıklama yapacağı yönünde, bugün için bir duyum söz konusudur." diyerek şunları kaydetti:
"Amerika, büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma niyetinde olduğunu ifade ediyor veya İsrail'in başkenti olarak Kudüs'ün tanınması ihtimalinden bahsediliyor. Öyle veya böyle bu iki durum da açıkçası hukuk dışı bir karar olacaktır ve bölgede var olan sorunları da iyice içinden çıkılmaz bir hale dönüştürecektir. Bu yüzden zaman varken, yol yakınken ABD Başkanı'nın bu yönde bir açıklama yapmaması hem bölgenin geleceği hem de küresel barış açısından hayati öneme sahiptir."
"Böylesine bir kararın doğuracağı sonuçlar Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıkça ortaya konulmuştur." diyen Yıldırım, "Bilindiği gibi Kudüs üç büyük dinin kutsal mekanıdır; İslamiyet, Hristiyanlık ve Musevilik. Dolayısıyla burada herhangi bir emrivakiyle değişiklik yapmak hem uzun süreden beri İsrail-Filistin arasında devam eden ve bir türlü çözüme ulaşmamış Filistin devletinin kurulması yönündeki çabaları da ortadan kaldırmış olacak, diğer yandan yeni bir dinler arası çatışmayı da getirmiş olacaktır." ifadelerini kullandı.
"Yanlış adımlar telafisi imkansız sonuçları da beraberinde getirir"
Başbakan Yıldırım, Kudüs'ün İslam alemi bakımından çok hassas bir konu olduğunu belirten Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:
"Bu konuda herhangi bir adım atılmaması en büyük beklentimizdir, temennimizdir. Bu yöndeki tek yanlı emrivakiler, yanlış adımlar telafisi imkansız sonuçları da beraberinde getirir. İsrail-Filistin arasındaki barışın yegane yolu İsrail'in 1967 sınırları dahilinde olan bağımsız, egemen ve coğrafi devamlılığa sahip Filistin Devleti'nin, Doğu Kudüs olduğu bir yapının hayata geçirilmesidir. Türkiye haklı davasında Filistinli kardeşlerimizin bütün İslam alemiyle beraber yanında bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da olmaya devam edecek."
Başbakan Binali Yıldırım, Güney Kore Başbakanı Lee Nak-Yeon ile görüşmesinde bölgesel konuları değerlendirme fırsatı bulduklarını da belirterek, "Kuzey Kore'nin nükleer silahlanma hevesi ve BM kararlarına, uluslararası hukuka aykırı kışkırtıcı davranışlarının sona erdirilmesinin ve diyalog yoluyla bölgede barışın sağlanmasının önemini ifade ettik. Türkiye olarak her zaman bu konuda Kore Cumhuriyeti'nin yanında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim." şeklinde konuştu.
Güney Kore Başbakanı Lee de yaptığı açıklamada, "Gelecekte Kuzey Kore'nin nükleer silahlardan arındırılması ve Kore yarımadasında barışın sağlanması için beraber çalışmaya karar verdik." dedi.
Türkiye'nin "Yabancı Dilde En İyi Film" kategorisinde Oscar'a aday adayı olan "Ayla" filminin Güney Kore'de de gösterime gireceğine inandığını dile getiren Lee, "Ayla filmini izlemek istiyorum. Bu filmin hikayesinin, sadece Türk ve Güney Kore hükümetleri arasında değil, iki ülke halkları arasında gerçekten bir dostluğun mevcut olduğunu ortaya koyan bir hikaye olduğunu söyleyebilirim." diye konuştu.
Bu arada Yıldırım, Başbakanlık Konutu'nda, Güney Kore Başbakanı Lee Nak-Yeon tarafından, kendisi, eşi Semiha Yıldırım ve heyeti onurunu verilen resmi öğle yemeğine katıldı.
Başbakan Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, Kore Cumhuriyeti'nin Türk milletinin gönlünde müstesna yere sahip, dost bir ülke olduğunu belirtti.
İki ülke arasındaki ilişkilerin geçmişinin Göktürkler dönemine kadar gittiğini, 2 bin yılı bulan dostluğu, etkileşimi ve ortak değerleri Kore Savaşı'ndaki kan kardeşliğiyle özel bir düzeye çıkardıklarını ifade eden Yıldırım, Kore ve Türkiye'nin savaş yıllarından bu yana her alanda önemli atılımlar gerçekleştirdiğini söyledi.
Asya'nın batı ucunu ve doğu ucunu tutan Türkiye ile Kore'nin, bölgenin yükselen iki büyük ülkesi olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Birbirimize coğrafi olarak uzak olsak da her geçen gün daha da yakınlaşmakta, bölgesel ve küresele barışa, güvenliğe Türkiye ve Kore olarak büyük katkı sağlamaktayız. Günümüzde bölgesele çatışmalar, küresel tehditler her zamandan daha fazla önem kazanmıştır. Kuzey Kore'nin mevcut hukuksuz tutumu ve Türkiye'nin yıllar boyu bölücü örgütü ile yaptığı mücadele iki ülkenin mücadele ettiği önemli alanları oluşturmaktadır. Bütün bu zorlukların üstesinden gelmek için dayanışma, birlik ve beraberliğimiz artarak devam etmektedir." diye konuştu.
Yıldırım, 15 Temmuz'da yaşan alçak darbe girişimi karşısında dost Kore Cumhuriyeti'nin ve milletinin gösterdiği dayanışmayı unutmalarının asla mümkün olmadığını belirtti.
Darbe girişiminin arkasındaki FETÖ ile mücadelelerini kararlılıkla sürdürdüklerini anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Dost Kore'den FETÖ ile mücadele konusunda gerekli katkıyı sağlamasını bekliyoruz. Bütün sorunlara rağmen gelişmekte olan Türkiye ve Kore bir yandan uluslararası barış ve istikrarı sağlamak üzere daha fazla sorumluluk alırken diğer yandan da her iki ülke halkının refah ve mutluluğu için çalışmaya devam edecektir. Sağlam temeller üzerine inşa edilen Türkiye-Kore dostluğu ve kan kardeşliğinin gelecek yıllarda model iş birliğine dönüşerek 21'inci yüzyılda birçok ülke için örnek teşkil edeceğine inanıyorum. İlişkilerimizin kuruluşunun 60. yılında Türkiye-Kore dostluğunun ve kardeşliğinin ilelebet yaşamasının diliyor, nice 60 yıllar diliyorum. Ünlü düşünür Mevlana der ki, (Sesini değil sözünü yükselt, yağmurdur çiçekleri büyüten gök gürültüsü değil.)"
Başbakan Yıldırım'ın onuruna verilen yemekte "Bir başkadır benim memleketim" şarkısı dinletildi.
AA - SEUL
