Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AB ile müzakere sürecinde yeni fasılların açılması için Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck'tan destek istediğini, Türkiye'nin AB'yi "barış ve demokrasi projesi" olarak gördüğünü belirterek, "Özellikle ortak değerler olarak gördüğümüz demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, serbest piyasa ekonomisi gibi konulardaki en üst standartlar, kurallar AB'nin değerleridir.
Aynı zamanda bunlar hepimizin değeridir. Çünkü hak, hukuk, kurallar, hesap verebilirlik, bütün bunlar aynı zamanda bizim de inançlarımızın parçası olduğundan dolayı buna çok önem vermekteyiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül ile resmi ziyaret için Türkiye'de bulunan Almanya Cumhurbaşkanı Gauck, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Çankaya Köşkü'nde basın toplantısı düzenledi.
Gauck ve beraberindekileri Türkiye'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek basın toplantısındaki sözlerine başlayan Gül, "Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkiler çok özel ilişkilerdir. Bu çerçeve içerisinde hayatın her alanında da yakın işbirliğimiz vardır" dedi.
Gauck'un Ankara'ya gelmeden önce Kahramanmaraş'a gittiğini, Suriyelilerin barındığı çadır kent ile Alman Patriot Birliği'ni ziyaret ettiğini anımsatan Gül, "Bu vesileyle bir kez daha Almanya'ya teşekkür etmek istiyorum, dost ve müttefikliğimizin göstergesi olarak Türkiye'ye verdikleri bu destekten, askerlerini ve patriot savunma füzelerini Türkiye'ye gönderdiklerinden dolayı" diye konuştu.
Hem baş başa hem de heyetler arası görüşmelerde ilişkilerin her alanının, özellikle de AB ile ilgili konuların ele alındığını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, sözlerine şöyle devam etti:
"Almanya AB'nin lokomotif, lider ülkelerinden birisidir ve Türkiye'nin müzakere sürecinin başlamasına destek vermiş bir ülkedir. Bu konuyu geniş bir şekilde gözden geçirdik, Türkiye'nin yeni fasılları açmasıyla ilgili kendilerinden destek talep ettim. Biliyorsunuz ki Türkiye, AB projesini barış, demokrasi projesi olarak görmektedir.
Özellikle ortak değerler olarak gördüğümüz demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, serbest piyasa ekonomisi gibi konulardaki en üst standartlar, en üst kurallar AB'nin değerleridir. Aynı zamanda bunlar hepimizin değeridir. Çünkü hak, hukuk, kurallar, hesap verebilirlik, bütün bunlar aynı zamanda bizim de inançlarımızın parçası olduğundan dolayı buna çok önem vermekteyiz. Ahde vefa ilişkisi çerçevesi içerisinde müzakere sürecinin başarıyla bitirilmesini arzu etmekteyiz."
Çifte vatandaşlık adımlarından duyulan memnuniyeti paylaştım
Almanya'da yaşayan 3 milyona yakın Türk'ün iki ülke arasındaki bağların en kuvvetli tarafı olduğunu dile getiren Gül, artık Almanya'daki Türklerin vatandaş olduklarını, siyasette, iş ve kültür hayatında önemli yer aldıklarını kaydetti. Almanya Göç, Mülteciler ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz'un bakanlık görevini yürütmesinden büyük gurur duyduğunu belirten Gül, şöyle konuştu:
"Bütün bunlar iki ülke arasındaki ilişkilerin ne kadar sağlam olduğunun göstergesidir. Bu görüşmelerimizde çifte vatandaşlık konusunda atılan son adımlardan duyduğumuz memnuniyeti paylaştım. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanı'nın özellikle aşırı sağcılar tarafından katledilen Türklerin aileleriyle ilgili görüşmeleri ve bu konudaki açıklamalarından dolayı duyduğumuz memnuniyeti kendisiyle bir kez daha paylaştım."
İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin de çok ileri seviyede olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Gül, ticaret hacminin 40 milyar dolara yaklaştığını, karşılıklı yatırımlar yapıldığını, Türkiye'de 5 bin şirketin faaliyet gösterdiğini, Alman yatırımının da 7 milyar dolar civarında olduğunu söyledi.
Türkiye ve Almanya'nın eğitim, kültür ve bilimde yakın işbirliğini sürdürdüğünü belirten Gül, yarın İstanbul'da Gauck ile açılışını yapacakları Türk-Alman Üniversitesi'nin de işbirliğinin en iyi göstergelerinden biri olduğuna dikkati çekti.
Gauck'un ziyaretinin her bakımdan çok faydalı ve verimli geçeceğine olan inancını dile getiren Gül, Almanya Cumhurbaşkanı'nın Ankara ve İstanbul dışında Adana ve Kahramanmaraş'ı ziyaret etmesinden ve bu bölgeyi de görmesinden duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Cumhurbaşkanı Gül, "Genellikle resmi ziyaretlerde Ankara ve İstanbul görülür, 'Türkiye gibi büyük bir ülkenin başka tarafları nasıl' diye insanların kafasında sorular olur. İnanıyorum ki Sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye'den ayrılırken Türkiye ile ilgili güzel, birinci el bilgilerle ayrılmış olacak ve bu da Türk-Alman ilişkilerinin çok daha ileriye götürülmesine büyük katkı sağlayacak"
Önemli olan noksanlıkların farkına varmak
Cumhurbaşkanı Gül, Gauck ile düzenlediği ortak basın toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Konuk Cumhurbaşkanı Gauck'un Türkiye konusundaki değerlendirmelerini "Alman bir konuğun sadece bir tavsiyesi olarak mı yoksa hakaret olarak mı algıladığının" sorulması üzerine, Cumhurbaşkanı Gül, açık ve dürüst konuşmak gerektiğini belirterek, "Türkiye son 10 yıl içerisinde olağanüstü siyasi, demokratik, hukuk reformları yapmış bir ülke.
Bu ülke önündeki birçok problemleri kaldırmış, çok önemli siyasi, demokratik kararlarla birçok tabuları yok etmiş, bugün birçok kişinin hayal edemeyeceği uygulamalara geçmiş ve birçok problemleri çözmüş, problemleri de çözme yolunda olan reformist bir çizgiye gelmiş olan bir ülke" ifadesini kullandı.
Hiçbir ülkenin, kendisinin mükemmel olduğunu iddia edemeyeceğini dile getiren Gül, şöyle devam etti:
"Bu çerçeve içerisinde Almanya'da da biraz önce bahsettiğim, aşırı sağcıların katlettiği insanlar ve uzun süre bunların nasıl ailelerini cinayeti işlediler diye suçlanmaları, sonunda ortaya çıktığında nasıl utanacak durumların ortaya çıktığını bildiğimiz gibi çok ırkçı, ırk düşmanlığı yapılıcı, İslamofobi ve bu tip uygulamaların da nasıl Avrupa'da ve birçok Avrupa ülkelerinde olduğu bir gerçekse bunlar AB'ye yakışır mı diye sorduğumuzda bunların hiçbirinin AB'ye, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, çoğulculuğa yakışmayan vasıflar olduğunu görürsek, bizde de eğer bazı olumsuzluklar varsa bunları da bu şekilde görmek gerekir.
Önemli olan şey noksanlıkların farkında olmak ve noksanlıkları düzeltmek için azimli olmaktır. Türkiye'yi eğer on sene önceyle mukayese ederseniz, bugünkü Türkiye'nin ne kadar çok ilerlemeler yaptığı, demokratik standartlarını, insan hakları standartlarını, hukuk standartlarını, özgürlük standartlarını ne kadar yukarı taşıdığı gayet açık, ortadadır."
Twitter ile ilgili beklenti yanlış değil
"Twitter tartışmaları vardı. Sayın Erdoğan, uluslararası eleştirinin onu ilgilendirmediğini söyledi. Peki Hükümetiniz, sizin gibi eleştirilerin ya da eksikliklerin bilincinde mi acaba? Yoksa Hükümet bunun bilincinde değil mi, ya da eleştiriyi umursamıyor mu?" sorusuna ise Gül, şu yanıtı verdi:
"Şimdi ben Türkiye'deki reformlar sayesinde Türkiye çok değişti ve birçok tabular yıkıldı derken, Türkiye'de herkes yeter ki fikrinin, düşüncesinin arkasında şiddet olmasın, herşeyi rahat söyleyebildiğini, konuşabildiğini, Hükümeti de tenkit edebilir, beni de tenkit edebilir, çeşitli kurumları da tenkit edebilir, herkesin bunu yapabildiğini, çeşitli sivil toplum örgütlerinin, farklı farklı görüşlerini, toplu olarak da ortaya koyma hak ve hukuklarının olduğunu söyledim.
Söylediğiniz konuya gelince Sayın Başbakanla ilgili, şirketin, Türkiye'de ofis açmasını ve Türkiye'de en çok kullanılan uluslararası platformlardan, internet platformlarından birisi, dolayısıyla ofis açmasını ve burada da vergi muhatabı olarak vergi ödemesini söylüyor. Tahmin edersem böyle bir beklenti, böyle bir arzu da yanlış değil."
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1915 olaylarına ilişkin yayımladığı mesajla ilgili soru üzerine de "Eğer hatırlarsanız, daha önce gerek Meclis'te gerek çeşitli vesilelerle ben o dönem yaşanan acıların hep ortak acılar olduğunu hep zaten söylemiştim. Sayın Başbakan'ın bu açıklaması da gayet yerinde ve doğru, iyi bir açıklama oldu" dedi.
