(USASABAH ve Ajanslar)
ABD, İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'e gizli kanallarla mesaj göndererek, Hürmüz Boğazı'nı kapatmanın ABD'nin "kırmızı çizgisini" aşmak olacağını bildirdi.
New York Times'ın haberinde, Amerikalı hükümet yetkililerinin İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatması halinde kırmızı çizgiyi geçeceğini açıkça ifade ettiği hatırlatıldı.
ABD'de Barack Obama yönetimi yetkililerinin gizli kanallarla ilettiği mesajda, İran'ın böyle bir davranışının ABD'nin karşılık vermesine yol açabileceği uyarısında da bulunuldu.
Yetkililer, iki hükümet arasındaki temasın nasıl kurulduğunu ve İran'ın cevap verip vermediğini açıklamadı.
Hürmüz Boğazı'ndan günde, dünyadaki petrol ticaretinin yaklaşık beşte biri, 16 milyon varil petrol geçiyor.
ABD, nükleer programı nedeniyle İran'a petrol ambargosu uygulama kararı almıştı. İran, buna karşılık Hürmüz Boğazı'nı kapatma tehdidinde bulunmuştu.
Amerikalı üst düzey yetkililer Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasını bölgede gerilimi artıracağını vurgulamış, bunun "kırmızı çizgileri" olduğunu belirtmişti.
Çin petrol yaptırımlarında sorun çıkarıyor
ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner'in Çin ziyaretinin ardından, tarafların küresel ekonomik durumun düzelmesi için işbirliği hususunda mutabık kalırken, İran'a yaptırımlar konusunda anlaşmazlığın henüz çözülmediği ifade ediliyor.
Geithner kısa süren Çin ziyareti sırasında Başbakan Vın Ciabao ve Çin Başkan Yardımcısı Şi Cinping ile görüşmüştü. Görüşmelerde İran'ın nükleer programı ve İran'a petrol ambargosu gibi konular ele alınmıştı.
Çin basının yer alan yorumlarda Çin ile ABD'nin İran'a petrol yaptırımları hususunda mutabık kalmadığı değerlendirmeleri yapılırken, Çin bu konuda net bir şekilde tavrını ortaya koymuş ve ABD tarafından tek taraflı olarak öne sürülen bu yaptırımların "mantıklı" olmadığı görüşünü dile getirmişti.
Çin Dışişleri bakan Yardımcısı Cay Cün bu konuda İran'ın Çin için büyük bir petrol tedarikçisi olduğunu söylemiş ve Çin'in bu durumdan kaynaklı petrol ithalatında bir sorun yaşamayacağını ümit ettiğini kaydetmişti.
Çin'in ekonomik gelişimine paralel olarak ciddi bir enerji ihtiyacı bulunuyor ve bu konuya vurgu yapan Cay, "(Petrole) ülkenin kalkınması için ihtiyacı olduğu" değerlendirmesini yapmıştı.
İran petrollerinin %22'si Çin'e gidiyor
Pekin'de bulunan Cia Cinjing adlı bir ekonomist Global Times gazetesine yaptığı açıklamada, Çin-ABD ekonomik ilişkilerinde temel konularda bir değişimin olmadığını, ancak tarafların son dönemde karşı karşıya kaldığı İran'a yaptırımlar gibi yeni hususlara atıfta bulunarak ve benzeri durumlardaki yeni konularda karşılıklı görüşmeler yapması gerektiğinin altını çizdi.
ABD dolarının dünyada varsayılan temel para birimi olarak kullanıldığını ve petrol zengini ülkelerin de kur hususunda bu para birimini kullandığını belirten uzman, İran'la alakalı son zamanda başlayan huzursuzluğun tüm piyasayı etkileyeceğini, ABD dolarının da bundan etkileneceğini ve bu minvalde Çin-ABD ekonomisi ve dünya ticaretinin bile etkileneceğini savunuyor.
Global Times gazetesine konuşan Han Şiaoping adlı bir uzman Çin'in İran petrollerinin yüzde 20-22'sini aldığını belirterek, İran'da yaşanacak bir sorununun petrol ticaretini etkilemesi durumunda Çin'in alternatifler araması için hızlı hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi.