(A.A)
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Türkiye-ABD arasındaki ilişkinin Suriye'ye odaklanılması gibi ''konu bazlı'' olmaktan ziyade, ''ortak norm, değer ve çıkarlar bazlı, daha geniş yapıda ve kalıcı bir ilişki olması gerektiğini'' söyledi.
CHP heyeti, temaslarının ikinci gününde ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'da Uluslararası Güvenlik İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Joseph McMillan ile görüştü. Daha sonra ABD Dışişleri Bakanlığında Güneydoğu Avrupa Bölgesi Direktörü Kathy Allegrone ve Ulusal Güvenlik Konseyi Türkiye Direktörü Anthony Godfrey ile bir araya gelen heyet, Kongre'de de Senator Joseph Lieberman ile görüştü.
Heyet, Woodrow Wilson Center'da basına kapalı toplantıya katıldı, Türkiye uzmanı Henri Barkey ve KKTC Temsilcisi Dilek Yavuz Yanik ile bir araya geldi.
Bunun yanında CHP heyeti, Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS) ile German Marshall Fund adlı düşünce kuruluşlarındaki konferanslarda konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, konuşmalarında, Türkiye'de demokrasinin ileriye gitmediğini, yargının bağımsızlığı, ifade özgürlüğü, cinsiyet eşitliği gibi birçok konuda önemli sorunlar bulunduğunu söyledi.
Türk dış politikasının da ''yakın tarihindeki en sorunlu çehreye sahip olduğunu'' ifade eden Loğoğlu, ''Türkiye tarihinde ilk defa, Türkiye'nin ulusal güvenliğinin sorgulanır hale geldiğini ve belki de Soğuk Savaş döneminden daha da fazla tehdit altında olduğunu'' kaydetti.
Loğoğlu, bunun yanında Türkiye'nin bugün Avrupa Atlantik toplumunun üyesi olmaktan çok Ortadoğu ülkesi görünümü aldığını savundu.
''Konu bazlı değil, kalıcı ve güvenilir bir ilişki''
Türkiye-ABD ilişkilerinin de ''sıcak ama Suriye gibi belirli bir alanla sınırlı'' olduğunu belirten Loğoğlu, ''Suriye'ye çok fazla odaklanıldığı için iki ülke ilişkilerindeki diğer boyutların ihmal edilğini'' söyledi. Loğoğlu, ilişkilerin ''konu bazlı'' olmaktan ziyade, ''ortak norm, değer ve çıkarlar bazlı'' daha geniş yapıda ve kalıcı bir ilişki olması gerektiğini kaydetti.
Looğlu, ayrıca iki ülke ilişkilerinin ''stratejik, model ortaklık'' değil, ''kalıcı ve güvenilir ortaklık'' üzerine kurulması gerektiğini dile getirdi.
ABD ile Türkiye arasındaki ''sıcak'' ilişkiye rağmen Türk kamuoyunun ABD'ye bakışının olumsuz olmasının nedenlerinden birinin ''hükümetin son 10 yılda bu ilişkinin gerçekten sahipliğini üzerine almaması'' olduğunu ileri süren Loğoğlu, ''Neden Türk hükümeti bunu yapmadı? İç politik nedenler dolayısıyla. ABD, AB, İsrail karşıtı olmak prim yapıyor'' dedi.
Loğoğlu, Türk hükümetinin Washington'da söyledikleriyle, halkına söylediğinin aynı olması gerektiğini söyledi.
Malatya'daki radar...
Loğoğlu, bir soru üzerine, CHP olarak NATO'nun Lizbon zirvesindeki kararlarına katıldıklarını ve NATO füze savunma sistemine karşı olmadıklarını, ama Malatya'ya yerleştirilen radarın Türkiye-ABD arasındaki ikili bir anlaşma sonucu olduğunu söyledi.
Türk kamuoyunun radarın İsrail'i koruma amaçlı konulduğu yönünde algısı olduğunu, ABD'li yetkililerin de ''ortaklar ve müttefikleri koruma amaçlı'' diyerek radarın İsrail'i koruyacağını ima ettiğini anlatan Loğoğlu, İsrail'in veya diğer başka ülkelerin savunulmasına CHP olarak karşı olmadıklarını ama hükümetin bu konuda halka açık davranmadığını, bir yandan İsrail'e karşı tutum takınırken, diğer yandan onu koruyan düzenlemelere katıldığını savundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak da ekonomi konusunda sunum yaparak, hükümetin bu konuda söyledikleriyle gerçekler arasında farklılıklar bulunduğunu söyledi.
Bazı ekonomik verilere değinen Öztrak, bir soru üzerine, Merkez Bankasının politikaları ve neyi başarmak istediğinde açık olması ve istikrarı sağlaması gerektiği değerlendirmesinde bulundu.
CHP Ankara milletvekili Gülsün Bilgehan, son seçimlerden sonra TBMM'deki kadın milletvekili sayısının azaldığını, kadın bakan sayısının da 1'e düştüğünü söyledi.
Kadına yönelik şiddetin arttığını ama bu konudaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin TBMM'de onaylandığını hatırlatan Bilgehan, ''Bu sözleşmeyi geçiren ilk parlamento olmamız önemli ama bunun uygulanması aşaması da bir o kadar önemli'' dedi.
CHP İstanbul milletvekili Umut Oran da Türkiye'deki insan hakları, ifade ve basın özgürlüğü konusunda derin kaygılarının bulunduğunu söyledi.
