(USASABAH)
FBI'ın ABD'de terörist saldırılarla mücadele etme yöntemleri, ortaya çıkan küçük çaplı bir skandalla ifşa oldu. Anlaşıldığı kadarıyla FBI halen Müslümanlara saygılı olmak ve İslam'ı "düşman" olarak görmemek konularında sıkıntı içerisinde.
Söz konusu skandal asıl adı Craig Monteilh olan ve eski bir suçlu olduğu öğrenilen FBI muhbirinin kimliğini kamuoyuna açıklamasıyla ortaya çıktı.
FBI tarafından Müslümanlar içerisindeki "terörist" aktiviteleri izlemekle görevlendirilen Monteilh, Faruk- Al-Aziz adı altında 500 bin Müslüman'ın yaşadığı Güney Kaliforniya'ya gönderildi. Başta Irvin Camisi olmak üzere bölgedeki bir dizi İslami merkeze sızması için yönlendirilen Monteilh, ilk olarak şehadet getirdi ve Irvin cemaati önünde Müslüman oldu. Kendisine biçilen rol ise Fransız-Suriye asıllı bir Müslüman aileden geldiği ve köklerini aradığıydı.
Cemaat Monteilh'in beş vakit namaz kıldığını, camii açılmadan sabah namazı için kapıda beklediğini, tam anlamıyla kendisini dine adadığını söylüyor.
(FBI ajanı Craig Monteilh)
Zamanla Monteilh'in bu bağlılığı ve anahtarlarını caminin içinde unutması gibi şeyler dikkat çekmeye başlamış. Aslına bakılırsa bu anahtarlar cami cemaatinin konuşmalarını dinlemek için dizayn edilmiş mikrofonlardan ibaretmiş.
Monteilh daha sonra Müslümanların ağzını aramak için "garip" şeyler söylemeye başlamış. Loyola Hukuk Fakültesi öğrencisi Ömer Kürdi, spor salonunda Monteilh'in kendisi ve arkadaşına bir seferinde "Siz çocukların cihat için hazır olduğunu bilmek güzel" demiş.
Cami cemaati Monteilh'in Afganistan doğumlu ve Arapça öğretmeni Ahmadullah Said Niazi ile dolaşmaya başladığını söylüyor.
Mayıs 2007'de Monteilh, FBI'a Niazi ve başka bir adamın konuşmalarını kaydettiğini ve onlara bazı binaları patlatmayı teklif ettiğini, onların da kabul ettiğini aktarıyor. Bir FBI ajanı söz konusu ses kaydı sonrasında, Niazi'nin bir tehdit olarak benimsendiğini söylüyor.
Amerika-İslam İlişkileri Konseyi, Los Angeles şubesi Direktörü Hussam Ayloush birkaç gün sonra Niazi'den kendisine telefon geldiğini ve Niazi'nin, Monteilh'i ihbar ederek "bana silahlara ulaşabileceğini ve bir alış veriş merkezini bombalayacağını söylediğini" aktarıyor.
Yani Niazi, Monteilh'i onaylar gözükürken, ona karşı önlem almayı planlıyormuş.
(Monteilh, kendisine FBI tarafından verilmiş olan takdir nişanını tutuyor)
FBI muhbiri, FBI'a ihbar edidi!
Aylosuh ve Niazi, Monteilh'in terörist olduğu konusunda anlaşırlar ve Ayloush FBI muhbirini, FBI'a ihbar eder!
Fakat şikayete rağmen FBI bir önlem almaz. Bunun üzerine cami cemaati mahkemeye başvurarak Molteilh'in camiden uzak durması için bir karar çıkartır.
Mesele bundan sonra biraz daha açıklığa kavuşuyor. Monteilh FBI ile yaptığı görüşmeler sonrasında bir anlaşma imzalar, fakat bu anlaşmaya aykırı olarak gizliliğini bozar ve kimliğini kamuoyuna açıklar. Bu yüzden 16 ay hapis yatar. Niazi ise FBI'ın yüzünden "bombacı olduğu ve terörist bağlantıları olduğu gerekçesiyle" yargılanır ve sonunda beraat eder. Monteilh yaptıkları yüzünden pişman olduğunu ve Müslümanlardan özür dilediğini söylüyor.
Müslüman cemaati ise tepkili.
Ömer Kürdi, "FBI bir yandan Müslüman toplumuna bir ortakmış gibi davranırken, diğer yandan da bizim peşimizde. İki tarafta da olamazlar" diyor.