Esra Yerebakan / NEW YORK
Eğer Amerika'da arabayla seyahat etme şansınız olduysa, saatlerce yol almış olsanız da hiçbir yere varamadığınız hissi veren, etrafı sadece ormanlarla kaplı, yalnızca yerleşim yerlerinin yakınlarında kurulu tesislere giriş yolu veren çıkışlar olmasa yiyecek hiçbir şey bulamayacağınızı düşündüren uzun otobanları iyi biliyorsunuz demektir.
Cracker Barrel, hemen hemen üç yol çıkışından birinde tabelasını gördüğüm, Amerikan mutfağını başarıyla temsil eden bir restoran zinciri. Buraya kadar gelmişken burada yaşayanlar ne yer ne içer diye merak ediyorsanız, Amerikan mutfak kültürüne son derece vefalı bu mekânı tecrübe etmelisiniz.
Cracker Barrel, ilk olarak Lebenon-Tennessee'de hizmet vermeye başlamış. 1960'lı yılların sonlarına doğru -o dönem ailesiyle beraber benzincilik ile ilgilenen- Dan Evins, uzun yolculuklarda insanların yeme-içme gibi elzem ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri lezzetli yemekler yapan restoranların azlığını fark etmiş ve her geçen gün yeni fikirler ekleyerek Cracker Barrel'ı kafasında şekillendirmeye başlamış.
İlk amacı, yolcuların verdikleri molalarda temiz ve lezzetli ev yemekleri bulabilmelerini sağlamakken zamanla, restoranın bir bölümünde, ev yapımı ürünleri hazır halde satma fikrine varmış. Ardından, ziyaretçilerinin dinlenmek için ayırdıkları bu vakti eğlenceli hale de getirebilmeleri -tabii işletmeye daha çok para bırakabilmeleri- için ürün yelpazesine hediyelik eşyalar da eklemeye karar vermiş ve bugün ki Cracker Barrel şekillenmeye başlamış.
İlk Cracker Barrel'ın kurulması 1969 yılını bulmuş. Kısa zamanda etrafta yaşayan insanlar tarafından benimsenmiş ve 1977 yılında Cracker Barrel'in şube sayısı 13'e yükselmiş. Tennessee'den Georgia'ya kadar uzanan bir alan üzerine yayılan bu 13 şubeyi, toplam 42 eyalette açılan ve bugün sayısı 600'e ulaşan yeni Cracker Barrel'lar takip etmiş.
Benim burada yaşadığım süre boyunca gitmekten en keyif aldığım restoranın hiç şüphesiz Cracker Barrel olduğunu söyleyebilirim. Bu fikre varmamda ki en önemli sebep, itiraf etmeliyim ki girişte müşterilerini karşılayan o rengârenk hediyelik eşyaların sergilendiği bölümdür.
Amerikalıların kutladığı, dahası özenle hazırlandıkları bir sürü özel günleri var. Yaklaşan günün temasını temsil eden bölümlerinse, başında en çok zamanı geçirdiğim kısımlar olduğunu söyleyebilirim. Mesela bu ara yaklaşan Halloween ve Christmas için hazırlanan reyonlar son derece renkli. Ne kadar acıkmış olursam olayım Cracker Barrel'a vardığımda restoran bölümüne geçmeden önce tüm açlığımı unutarak reyonların arasında bir süre kendimi kaybettiğim doğrudur. Hediyelik eşya bölümünün büyük kısmı mutfak süsleri ve ev dekorasyonu malzemelerinden oluşuyor. Ancak diğer bölümlerde çocuklarınız için çeşitli oyuncaklar ve kıyafetler de bulabilirsiniz. Fiyatlar ise oldukça geniş bir aralığa sahip. 1 dolardan, hatta 99 sentten başlayıp 60-70 doları da aşmayacak şekilde belirlenmiş.
Cracker Barrel'da, yediğiniz bazı ürünleri, karma olarak hazırlanıp ambalajlanmış halde yine girişteki alışveriş alanında bulabilir, böylece bu lezzetleri evinize de taşıyabilirsiniz. "Pancake mix"den, ev yapımı reçele, aromalı kahve çeşitlerinden "corn bread mix"e kadar birçok ürün bu bölümde satışa sunulmuş.
Dekorasyon konusunda 600 şubeye rağmen, hiç şaşmayan bir yol izledikleri kesin. Tüm şubelerinde restoran kısmının merkezine kurulu bir şömine mevcut. Restoranların tamamı baştan aşağı antika sayılabilecek küçük süs eşyaları (tavanda, duvarlarda…) ve yıllar önce yaşamış insanlara ait çerçevelenmiş resimlerle dolu. Yemeğinizi yerken kendinizi etraftaki objeleri incelemekten alamayacaksınız. Amerikan filmlerinde bolca gördüğünüz restoran tiplerinin bazılarıyla çok yakın özellikler taşıyor.
Cracker Barrel'a gönül rahatlığıyla ailecek gidebilirsiniz çünkü gittiğinizde de görebileceğiniz gibi müşteri kitlesinin büyük bölümü ailelerden oluşuyor. İlk dikkatinizi çeken temizliği olacaktır ki zaten bu konuda çok iddialılar. Geniş bir fiyat aralığına sahip olsa da 5.99 dolar sabit fiyatıyla o güne özel menülerini de seçebilir böylece uygun fiyatlara bu işin altından kalkabilirsiniz. Özel menü dışındaki fiyatlar ise 7-19 dolar aralığında belirlenmiş.
Sabah kahvaltı etmek için bu restoranı seçtiyseniz, pancake'lerini denemenizi ısrarla tavsiye edebilirim. Beraberinde ikram ettikleri ve kendi markalarını taşıyan maple syrup ları da oldukça başarılı. Pancake sevmiyorsanız, omletlerini de deneyebilirsiniz. Ancak porsiyonların oldukça büyük olduğunu bilmenizde fayda var bir porsiyon omlet iki kişi için gayet yeterli olacaktır.
Öğlen ya da akşam yemeği için burayı tercih ettiyseniz, ilk siparişiniz mutlaka, corn bread ( muffin şeklinde mısır ekmeği) ile beraberinde gelen gerçek tereyağı ve reçelden oluşan başlangıç olmalıdır. Eğer ice tea seviyorsanız ve içecek seçiminiz bu yönde olacaksa değinmek istediğim bir ufak nokta var ki o da, alışık olduğumuz ice tea formatından biraz uzak bir ice tea anlayışları olduğu. Gerçekten demlenmiş çayı başka hiçbir şey eklemeden, soğutup ikram ediyorlar, açıkçası ben bu tadı çok sevmedim. İlla ice tea içmek istiyorsanız berry (kiraz) aromalı olanlarını denemenizi tavsiye ederim. Ancak, tercihinizi strawberry-lemonade'den (çilek-limon) yana kullanırsanız, sonuçtan çok memnun kalacaksınız demektir. Buranın en sevdiğim yanlarından biri de, sipariş verdiğiniz içecek her ne olursa olsun bittiğinde bardağınızı vererek yeniden doldurmalarını isteyebiliyor olmanız. Bunun için, bir içecek parası daha ödemenize gerek yok. Yemeğinizi bitirip sıra tatlı seçimine geldiğinde apple pie, ve coco-cola cake'den şaşmayın derim. Her ikisinde de çok başarılılar.
New York yakınlarından Cracker Barrel'e gitmek isteyenlerin mutlaka arabaya ihtiyaçları olacaktır. Konsept olarak küçük yerleşim yerlerine kurulmayı benimsediklerinden büyükşehirlerin merkezlerinde şubeleri maalesef yok. New York'a (Manhattan) en yakın şubelerinin adresleri ise;
172 Howard Blvd. Mt.Arlington NJ 07856-1308
I-80 Howard Blvrd Exit:30
ve
6 Frontage Drive Clinton, NJ 08809-1270
I-78 & CR 513 Exit 15
Bugün de yine denemekten pişman olmayacağınız bir mekânı tanıtmaya çalıştım. Umarım siz de benim kadar keyif almışsınızdır.
Dünya markalarını ucuza almayı isteyenler, şimdiden bir dahaki yazımı beklemeye başlayabilirler. Haftaya, Amerika'nın en iyi markalarının en uygun fiyat etiketleriyle satıldığı alışveriş merkezlerinden birini mercek altına alacağım.
@basharfiie
eybakan@gmail.com
(USASABAH)
