(USASABAH)
Şule Güner
Bursa'da yaşayan iki öğretmen, Tahsin Ertaş ve Gümrah Eralp'ın şubatta çıkan kitapları "Wall Street merkezli parasal kaosu ve bir Türk kahramanın dünyayı kurtarışını" anlatıyordu.
Dünyanın sonunun 2012'de geleceğini iddia eden, en kalabalık kentleri meteor yağmuruna tutan veya küresel ısınma nedeniyle çölleştiren veya buzullaştıran onlarca Hollywood filmi izledik. İki yıl önce bir kitap yazmaya başlayan A.Tahsin Ertaş ile H. Gümrah Eralp'in kurguladığı fantastik hikâye ise bunlara göre biraz daha 'insaflıydı'. Onların romanında "temel sorunu para olan dünyayı Türk bir kahramanın kurtarması ve bu kurtarma operasyonunu kaos yaratarak, paranın simgesi Wall Street'te başlatması" öngörülüyordu. Ve ABD başta tüm dünyaya sıçrayan 'ekonomik adaletsizliğe isyan' gösterileri onların bu fantezisini bir anda gerçek kıldı.
Biraz "Baba", biraz "Başlangıç"
A. Tahsin Ertaş (30) İngilizce, Gümrah Eralp (29) ise edebiyat öğretmeni. Bursa'da yaşıyorlar. Parayı en büyük sorun olarak görüp, 2009'da "dünyanın kurtuluşunu" anlatan bir roman yazmaya karar vermişler. Adı, "Provokatör, Paranın Olmadığı Gün." Başkahramanları, dünyayı kaos yaratarak harekete geçiren bir "provokatör". 'Vedat Warrington' ismini verdikleri anti-kahraman, Amerikalı bir baba ile fizikçi Türk bir annenin oğlu. İnsanların zihinlerine girerek düşüncelerini yönlendirme yeteneğine sahip babası gibi "kaçık" bir adam. Wall Street'i dize getirmek için ceo'ların, işadamlarının beynine girerek dünyaya parasız adalet getirmeye çalışıyor. 1968 ile 2015 arasındaki zaman diliminde tıpkı Godfather (Baba) gibi flashback'lere geçmişe gidip gelen roman; biraz V for Vandetta (Sonsuza Dek Özgürlük), biraz Başlangıç (Inception) biraz da İsyancı (Battle in Seattle) çağrışımları yapıyor. Gelin, hikâyelerini yine onlardan dinleyelim:
* Böyle bir kitap yazmak nereden aklınıza geldi?
ERALP: Dünyada çok büyük sorunlar var ve bu sorunların temel nedeni paraya yüklediğimiz aşırı değer. Bence bu değerin dizginlenmesi ve amaç olmaktan çıkarılması lazım. Asıl çıkış nedenimiz ve varmak istediğimiz nokta buydu.
ERTAŞ: Gümrah bir gün "Paranın olmadığı bir dünya düşün" deyince beynimizde şimşekler çaktı. İki öğretmen olarak eğitim motivasyonundan yola çıkarak bir karakter yarattık. Karakterimiz bilim dünyasından çıkan, iyi eğitim almış olmalıydı. Onu biraz da anarşist yaptık.
* Karakterleri nasıl yarattınız?
ERALP: Öyle beyin yıkanıyor ki, gencecik insanlar üzerindeki bombayı patlatıp, bir dava uğruna canlarını feda ediyor. En az bu kadar inandırıcı bir adam, bir anti-kahraman, toplumları aynı oranda bir düşünce etrafında toplamalı ve onları hak ettikleri sosyal düzene inandırmalıydı.
Yeni Kahraman: İnternet
ERTAŞ: Her karakterin dramatik bir ihtiyacı vardır. Bizim karakterimiz Vedat Won Warrington'ın ihtiyacı ise kapitalist dünyayı bir kaos ile yola getirmekti. Bunun için de hem deli hem de dahi olmalıydı. Karakterimiz Türk, çünkü annesi hikâyede çok önemli bir rol oynayan Türk bir fizikçi. "Neden New York?" derseniz, paranın kalbi olduğu için... İngiliz roman yazarı Aldous Huxley şöyle demiş: Dünyada cennete ve cehenneme en yakın yer New York'tur.
* Kitaptaki isyanın gerçeğe dönüştüğünü görünce neler hissettiniz?
ERALP: Romanımız 15 Şubat'ta yayınlandı; o günlerde zaten Mısır ve Tunus olayları patlak vermişti. Olayların, romanımızdaki gibi New York'a sıçrayacağını konuşup şakalaşıyorduk. Olaylar geçekleşince küçük bir şaşkınlık yaşadık.
ERTAŞ: Roman ile çıkan olaylar arasında tek fark, bizde bir anti-kahramanın, gerçek hayatta ise internetin kitleleri harekete geçirmesi oldu. Galiba modern zamanın süper kahramanı internet oluyor.
